top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıFatih Sakarya

TUTUKLAMAYA İTİRAZ BAŞVURUSU

Tutuklamaya itiraz başvurusu, bir kişinin tutuklanmasına karar veren mahkemenin kararına yapılan yasal itirazdır. Kişinin kendisi veya vekili olarak avukatı( CMK m. 261),  tutuklamanın haksız veya yasaya aykırı olduğunu düşündüğü durumlarda başvurulan bir yöntemdir. Şöyle ki: CMK Madde 260  “(1) Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.” şeklinde düzenlemektedir. Ayrıca tutuklanan kişinin yasal temsilcisi (babası, annesi veya varsa başka yasal temsilcisi) ve tutuklunun eşi de tutuklama kararına itiraz edebilir. Bu husus CMK Madde 262  “(1) Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler. Şüphelinin veya sanığın başvurusuna ilişkin hükümler, bunlar tarafından yapılacak başvuru ve onu izleyen işlemler için de geçerlidir.” şeklinde hükme bağlanmıştır. 

 

Tutuklamaya itiraz başvurusu birkaç farklı adımdan oluşmaktadır.

 

İtiraz Dilekçesi Hazırlama

İtiraz dilekçesi; tutuklamaya itiraz etmek isteyen kişi veya vekili olan avukatı tarafından hazırlanır. Dilekçenin içeriğinde, tutuklama kararının neden yanlış olduğu ve serbest bırakılma gerekçelerini ayrıntılı ve yeterli şekilde açıklanmalıdır. Bu gerekçeler, delil yetersizliği, tutuklama sebebinin bulunmaması, tutuklamanın orantısız olması gibi konularda olabilir.


Yetkili Mahkemeye Sunma

İtiraz dilekçesinin tutuklama kararını veren mahkemeye veya ilgili bir üst mahkemeye sunulması gerekmektedir. Türkiye’de Sulh Ceza Hakimlikleri tutuklama kararlarını verir ve bu kararlara itiraz ise Asliye Ceza Mahkemesi’ne yapılır.İtiraz başvurusu yapıldıktan sonra, mahkeme dilekçeyi inceler ve gerekli görürse duruşma yapar. Duruşmada itiraz dilekçesindeki iddialar değerlendirilir ve gerekirse deliller incelenir.


Karar Verme

Mahkeme itirazı kabul edebilir ve tutuklamayı kaldırabilir veya itirazı reddedebilir. Mahkemenin itirazı reddetmesi durumunda tutuklama devam eder. CMK m. 271 “ (4) Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.” Şeklinde hükme bağlanmıştır.


Tutuklamaya itiraz başvurusu dilekçe süreci

İtiraz dilekçesi hazırlamadan önce, tutuklama kararıyla ilgili tüm belgeler ve bilgiler toplanmalıdır. Bu belgeler, mahkeme kararı, tutuklama gerekçeleri, savunma delilleri ve diğer ilgili dokümanları içermelidir. Dilekçenin başında, hangi mahkemeye hitaben yazıldığı, dilekçe sahibinin kim olduğu ve hangi davaya ilişkin itirazda bulunulduğu belirtilmelidir.

( Örn: Mahkeme adı – Dosya numarası – İtiraz eden adı soyadı ve adresi –sanık adı soyadı ve adresi- konu )


İtiraz sebeplerinin belirtilmesi

Tutuklamanın neden haksız veya hukuka aykırı olduğunu açıklayan gerekçeler detaylı bir şekilde yazılmalıdır. Bu bölümde, tutuklama kararının hangi hukuki ve maddi sebeplerle yanlış olduğu belirtilmelidir.İtiraz gerekçelerini destekleyen deliller açıkça belirtilmelidir. Bu deliller, tanık ifadeleri, belgeler, uzman raporları veya diğer somut deliller olabilir. İtirazın hukuki dayanakları, ilgili yasa maddeleri ve yargı içtihatları referans gösterilerek dilekçeye eklenmelidir. Bu, itirazın yasal temellere dayandığını gösterir. Dilekçenin sonunda, tutuklama kararının iptal edilmesi ve şüphelinin serbest bırakılması talep edilmelidir. Dilekçenin sonunda dilekçe yazanın adı, soyadı, imzası ve dilekçenin yazıldığı tarih eklenmelidir. 


Zamanaşımı ve Hak düşürücü süre

Tutuklamaya itiraz başvurusunda, zamanaşımı veya hak düşürücü süre önemli bir unsurdur. Bu süreler, itirazın ne zaman yapılması gerektiğini belirler ve sürenin kaçırılması durumunda itiraz hakkının kaybedilmesine neden olabilir. Türkiye'de tutuklama kararlarına itiraz süreciyle ilgili süreler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenmiştir. İtiraz süresi, tutuklama kararının ilgili kişiye tebliğ edildiği veya kişinin bu kararı öğrendiği tarihten itibaren başlar. Tebliğ tarihi veya öğrenme tarihi, sürenin başlangıç noktasıdır. Tutuklama kararına itiraz için belirlenen süre, kararın tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 7 gündür. Bu süre, hak düşürücü bir süredir, yani sürenin geçmesi durumunda itiraz hakkı kaybolur.

 

Tutuklulukta geçecek süre

CMK m. 102 “Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. (2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.” şeklinde hükme bağlanmıştır.

 

Tutuklamaya itiraz başvurusu, adil yargılanma hakkının önemli bir unsuru olup, bireylerin özgürlüklerinin hukuka aykırı şekilde kısıtlanmasının önüne geçilmesi amacıyla hayati bir rol oynamaktadır. Bu başvurunun doğru ve zamanında yapılması, bireylerin hukuki haklarını etkin bir şekilde kullanabilmeleri için gereklidir. İtiraz sürecinde, dilekçenin hazırlanmasından delillerin sunulmasına kadar her adımın dikkatle ve hukuka uygun şekilde yürütülmesi büyük önem taşır. Özellikle hak düşürücü süre olan 7 günlük itiraz süresinin kaçırılmaması, itirazın geçerliliği açısından kritik bir unsurdur.


Stj. Av. Feyza ÇEVİK

13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page